Kuzine birkaç yaşında :)
Çoktan geçen blog yıl dönümü.
Hikaye; 2004 yılının son aylarında arkadaş toplantımız için farklı salata tarifleri ararken Portakal Ağacı'nı ve tarif defterini bulmamla başlar. Tea Time, Ev Cini, Tarçın'nın Mutfağını onların verdiği linkleri uzun süre sessiz okur olarak hergün izledim. Yeni açılan bütün blogların neredeyse ilk yazılarını okur oldum.
Tea Time da gördüğüm gül tatlısını yaptıktan sonra o heyecanla açtığım kahvalti isimli bir bloğum oldu :)) ( itiraf ediyorum denemek için tea-time gül tatlısı tarifini copy-past yapmıştım) Bloğu açtım ve öylece kaldı :))
çünkü ne mail adresimin şifresini ne de kullanıcı şifremi hiç ama hiç hatırlayamadım.
Uzun süredir düşünüp de almaya cesaret edemediğim ekmek makinesini tarçına gelen yorumlardan cesaretlenip aldım birçok kişinin yaşadığı ekmek yapma sorunlarını hiç yaşamadan mis ekmekler yapmaya başladığım gün yeni blogda, ben de yaptıklarımı paylaşmak istedim. Blogcudan kuzine isimli bloğumu açtım, uzun süre oradan yemek bloglarını, günlükleri izledim, yazılar yazdım. Bloğuma ilk yorum yazan Pınar oldu gelen yorumlara cevap yazılması gerektiğini bilmediğimden :)) cevap yazmadan okudum.
Blogcu macerası sayfamda reklam logosu görünceye kadar sürdü. O gün orada yazmaktan vazgeçtim. Bütün arşivimi silerek Bizim Kuzineye yazmaya başladım
Önceleri yazılan yorumlar çok ilginç gelmişti; şekercim, canımcım, cicimcim, 2 kaşık da şundan koydum, 3 kaşık da bundan hımmm süper oldu, ellerine sağlık ... :))) sohbetleri benden çok uzakken, gülerek, eğlenerek okudum.
Bir şey daha itiraf ediyorum; başlangıçta bu sohbetlerle eğlenirken, ( bana kızmayın artık böyle düşünmüyorum) sonraları bir çoğunun ne kadar içtenlikle, samimiyetle, bildiğini paylaşmak için yazıldığını hissetmeye başladım, zamanla blog yazanların ve yorum bırakanların bir çoğunun ne kadar içten olduklarını gördüm.
Bazen türkçe isimlerinin ne olduğunu bilemediğim ülkelerden, Türkiye'nin birçok ilinden bloğumu ziyaret edenleri gördükçe bıraktıkları yorumları okudukça çok ama çok mutlu oluyorum. Bunu yazmadan geçemiyeceğim Surinam'lı ziyaretçimi çok merak ediyorum :)
Komşularım gibi hatta daha da yakın arkadaşlarım gibi görmeye başladım. Kimi zaman komşularımdan bile haberim olmazken, burada hasta ziyareti, doğum ziyareti, en yakın zamanda kavuşursunuz ziyareti, bebek dişi ziyareti, teselli ziyareti, tebrik ziyartleri...
yaparken buldum kendimi :))) O kadar çok şey paylaşıldı ki;
Evcininden ne yaparsan yap en mükemmelini bilinçli yap,
pastacıda, gelinciklerde kendini nasıl geliştirdiklerini,
Kedili mutfaklar oya'dan mutfağı keyifli hale getirmeyi,
Sibel'in Kahvesin'den farklı ekmekler yapmasını, gezi yazılarındaki sıcaklığı,
amatör blog yazarlığından profesyonelliğe geçişlerini,
Mutfakta Zen Tijen'den dergi tadında araştırmalarını gezi yazılarını,
Hanimiş'den farklı, pasta tekniklerini evde yapabilmeyi,
Nane Limon'da asla denemeye cesaret edemeyeceğim tariflerin yapılışını gördüm,
Bebek bekleyenleri,
Çocukların gözlerimizin önünde büyümelerini,
Yurt dışından yazan arkadaşların nasıl memleket özlemi yaşadıklarını, zamanında farkedemediğim neleri özlediklerini....
aklıma gelmeyen daha neler sevinçler, heyecanlar, üzüntüler...paylaşıldı
keşke daha güzel ifade edebilseydim dedim ya yaptım bir kendini bilmezlik, açtım bir blog.
Daha ne kadar sürer bilemiyorum ama çoğalan arkadaşlarla, arkadaşlıklarla devam etmesini isterim. Sizde neler hissettiğinizi yazarmısınız ? Sevgiler.
Hikaye; 2004 yılının son aylarında arkadaş toplantımız için farklı salata tarifleri ararken Portakal Ağacı'nı ve tarif defterini bulmamla başlar. Tea Time, Ev Cini, Tarçın'nın Mutfağını onların verdiği linkleri uzun süre sessiz okur olarak hergün izledim. Yeni açılan bütün blogların neredeyse ilk yazılarını okur oldum.
Tea Time da gördüğüm gül tatlısını yaptıktan sonra o heyecanla açtığım kahvalti isimli bir bloğum oldu :)) ( itiraf ediyorum denemek için tea-time gül tatlısı tarifini copy-past yapmıştım) Bloğu açtım ve öylece kaldı :))
çünkü ne mail adresimin şifresini ne de kullanıcı şifremi hiç ama hiç hatırlayamadım.
Uzun süredir düşünüp de almaya cesaret edemediğim ekmek makinesini tarçına gelen yorumlardan cesaretlenip aldım birçok kişinin yaşadığı ekmek yapma sorunlarını hiç yaşamadan mis ekmekler yapmaya başladığım gün yeni blogda, ben de yaptıklarımı paylaşmak istedim. Blogcudan kuzine isimli bloğumu açtım, uzun süre oradan yemek bloglarını, günlükleri izledim, yazılar yazdım. Bloğuma ilk yorum yazan Pınar oldu gelen yorumlara cevap yazılması gerektiğini bilmediğimden :)) cevap yazmadan okudum.
Blogcu macerası sayfamda reklam logosu görünceye kadar sürdü. O gün orada yazmaktan vazgeçtim. Bütün arşivimi silerek Bizim Kuzineye yazmaya başladım
Önceleri yazılan yorumlar çok ilginç gelmişti; şekercim, canımcım, cicimcim, 2 kaşık da şundan koydum, 3 kaşık da bundan hımmm süper oldu, ellerine sağlık ... :))) sohbetleri benden çok uzakken, gülerek, eğlenerek okudum.
Bir şey daha itiraf ediyorum; başlangıçta bu sohbetlerle eğlenirken, ( bana kızmayın artık böyle düşünmüyorum) sonraları bir çoğunun ne kadar içtenlikle, samimiyetle, bildiğini paylaşmak için yazıldığını hissetmeye başladım, zamanla blog yazanların ve yorum bırakanların bir çoğunun ne kadar içten olduklarını gördüm.
Bazen türkçe isimlerinin ne olduğunu bilemediğim ülkelerden, Türkiye'nin birçok ilinden bloğumu ziyaret edenleri gördükçe bıraktıkları yorumları okudukça çok ama çok mutlu oluyorum. Bunu yazmadan geçemiyeceğim Surinam'lı ziyaretçimi çok merak ediyorum :)
Komşularım gibi hatta daha da yakın arkadaşlarım gibi görmeye başladım. Kimi zaman komşularımdan bile haberim olmazken, burada hasta ziyareti, doğum ziyareti, en yakın zamanda kavuşursunuz ziyareti, bebek dişi ziyareti, teselli ziyareti, tebrik ziyartleri...
yaparken buldum kendimi :))) O kadar çok şey paylaşıldı ki;
Evcininden ne yaparsan yap en mükemmelini bilinçli yap,
pastacıda, gelinciklerde kendini nasıl geliştirdiklerini,
Kedili mutfaklar oya'dan mutfağı keyifli hale getirmeyi,
Sibel'in Kahvesin'den farklı ekmekler yapmasını, gezi yazılarındaki sıcaklığı,
amatör blog yazarlığından profesyonelliğe geçişlerini,
Mutfakta Zen Tijen'den dergi tadında araştırmalarını gezi yazılarını,
Hanimiş'den farklı, pasta tekniklerini evde yapabilmeyi,
Nane Limon'da asla denemeye cesaret edemeyeceğim tariflerin yapılışını gördüm,
Bebek bekleyenleri,
Çocukların gözlerimizin önünde büyümelerini,
Yurt dışından yazan arkadaşların nasıl memleket özlemi yaşadıklarını, zamanında farkedemediğim neleri özlediklerini....
aklıma gelmeyen daha neler sevinçler, heyecanlar, üzüntüler...paylaşıldı
keşke daha güzel ifade edebilseydim dedim ya yaptım bir kendini bilmezlik, açtım bir blog.
Daha ne kadar sürer bilemiyorum ama çoğalan arkadaşlarla, arkadaşlıklarla devam etmesini isterim. Sizde neler hissettiğinizi yazarmısınız ? Sevgiler.
Yorumlar
sevgiler,
Isil
Isil
polilermutfakta.blospot.com
seda
tarifname.blogspot.com
Ben de senin blogunu hayranlıkla takip edenlerdenim. Kısa süre önce blog dünyasına adım atmış biri olarak şunu söylemeliyim ki; sayfamdan paylaşımlarda bulunmak, yazılarıma yorumlar yazılması, duygularımı, yaşadıklarımı sayfamı okuyanlara aktarmak ve onların bir şekilde benimle olduklarını hissetmek gerçekten çok güzel..
Daha nice senelere hepberaber ulaşmak dileğiyle...Sevgiler.
aslı
Bende size cok uzaklardan cook uzaklardan yaziyorum.Guzel bir seyler yapmanin gururunu yasadigina inaniyorum ve seni Kutluyor ayakda alkisliyorum.Benim Gonlumde Kuzine'nin cok apayri bir yeri vardir, Ben cocuklugumda Kuzine sobasi ile buyudum. Annem, Babam ve 4 kardesimle kisin o soguk Ankara gunlerinde okuldan gelince etrafina toplanisimiz minik ellerimizi isitisimiz her hafta sonu annemim mutlaka hamur isi Yapsi ve GOBETE'YI KUZINE de pisirisi hic unutmadigim ve unutamayacagim eski gunlerimi geri getirdi sizin KUZINE yemek Blog'unuz isminin icimi isitisi da ayri bir guzellik tabi size Tesekkur ederim bana bu guzel isimle Nostalji yasatiyorsunuz her blog'unuza tusumu bastigimda.
Ben 23 yildir ABD'de yasiyorum ve senin ve senin gibi blog yapan arkadaslarla cok iyi vakit geciriyoru, Vede cok sey ogreniyorum sizlerden, Size ve sizin gibi blog yapanlarada cok Tesekkur ediyorum Devam ediniz bizlere guzel seyler veriniz.Yolunun acikolsun.
Gulten Akkoc
onsekiz yılı aşan zaman zarfında anadolu otelcilik ve turizm meslek lisesinde branş derslerine girdim önceleri servis tek.ve uyg. dersi son ondört yıl da bölüm öğrencilerine yemek pişirme teknikleri ve uyg derslerine girdim. fakülte olarak turizm öğr. bölümünden mezundum ama ne liseyi ne de üniversiteyi otel mutfağını tanımadan bitirdim. annem çok güzel yemek yapardı benim de bilhassa tuzlu hamur işleriyle, sebze ve et yemeklerini beceriyle yaptığım söylenirdi. hizmetiçi kurs ve seminerlere katılıp, otel mutfağıyla, özellikle fransız mutfağıyla tanışmam söz konusu oldu. örneğin yumurtalar ve patatesler bir dönemi kapsıyordu veya soslar birbuçuk ay gibi bir süre öğretiliyordu öğrencilere. önceleri evde deneyip sonra öğrencilerle yaptığımız fransız soğan çorbasının tadı, paris te içtiğimle aynı idi. yapılması beceri isteyen berrak çorbalarda da başarı sağlıyorduk her yıl tekrarlanan sınıflarda. veya lise üçlerde bir dönem müfredatta varolan dünya mutfaklarından örnekleri başarıyla kotarıyorduk öğrencilerimle birlikte, uzakdoğu, doğu, meksika, rus, balkan ülkelerinden örnekler hemen aklıma geliveren. bu yıl emekli oldum ama hiç resim saklamamışım yaptıklarımızdan. oysa öğrenciler yapılan her yemeği görüntülüyor
lardı. ya da bıktım mı bilmem bütün gün öğrencileri, işleri organize et bir de evde gel yemek pişir... bilemiyorum. sizin blogları takip ediyorum, çok da hoşuma gidiyor, güzel şeyler çıkarıyorsunuz. kendini çok usta sanan biri değilim ama sizlere istediğiniz bilgileri kaynak olarak verebilirim. sevgiyle kalın..
Ben yemek yapmayi pek beceremesem de Turkce bloglardaki resimlere bakmak, yazilanlari okumak hosuma gidiyor, bir sekilde memleket ozlemimi gideriyor :)
Surinam'dan sevgilerle..
sevgiilerimle
hülya
Bıraktığınız yoruma çok mutlu oldum.
Cahilliğime bakın ben Surinam'ı Güney Afrika'da biryerlerde sanıyorken sayenizde Güney Amerika'da olduğunu öğrendim.
Orada bir türkün olduğunu bilmek, kuzineyi ziyaret ettiğini bilmek beni çok sevindirdi.
Bundan sonra Kuzine'ye sizin için daha çok memleket fotoğrafları ekleyeceğim.
Sevgiler.
keyifle izleme devame diyoruz seni ! :)
Ayni duyguları hissettiğimizi öğrenmek beni daha da mutlu etti.
Sevgiler.
Sevgili Seda;
İyi ki Tarifname'yi açmışsın, tariflerini bizimle paylaşmışsın.
Ayni düşünceleri, duyguları paylaştığımızı hissediyordum, okudukça daha mutlu oluyorum.
Sevgiler.
(Güveçte tavuklu mantar tarifini neredeyse her hafta yapılıyorum, misafirlerim de çok beğendi)
Sevgili Işıl;
Beni yine sevindirdin, içimden geldiği gibi yazdım, sonra da adı geçmeyen blog arkadaşlarım üzülürler mi? diye de üzüldüm.
Sevgiler.
Sevgili Aslı;
Beni utandırıyorsunuz, ayni şeyleri hissetmek ne güzel.
Umarım daha uzun yıllar birlikte oluruz. Sevgiler.
böyle güzel sözler duymak beni çok heyecenlandırdı, Ne yazacağımı bilemedim.
Şimdiki çocukların ismini bile bilmedikleri Kuzine bana da; kuzine başında içimiz ısınırken babaannemin yaptığı yemekleri, Kuzine başında otururken dinlenen çocuk saatini, arkası yarınları, sürekli kaynayan çaydanlığın sesi ile dinlenen masalları... hatırlatır.
Umarım uzun yıllar paylaşımlar devam eder. Sevgiler
Sevgili Yalnızlar Kraliçesi;
Böyle ustaların arasnda, öğrenilecek o kadar çok şey var ki.
Bilgilerinizi bizlerle paylaşırsanız, çok memnun olurum.
Sanal Mutfak okulu açsanız bizlerde öğrencileriniz olsak, yeni birşeyler öğrensek ne güzel olurdu.
Sevgiler.
Sevgili Ayşenur;
Yorum yazmasamda her gün ziyaret ettiğim bloglardan birisin. Yaptığımn yemekleri ve Malezya fotoğraflarını ilgi ile izliyorum.
Paylaştıkça öğrenilecek o kadar çok şey varki, umarım uzun yıllar böyle sürer.
Sevgiler.
Ailenin blogger'i gibi dimi? :)))
Sevgili Hülya;
uzun süre yazmayınca bloğunu kapattın sandım. Tekrar dönüşüne çok sevindim. Umarım uzun yıllar böyle sürer.
Sevgiler.
Ne güzel anlatmışsın, blogculuğa gönül verenlerin hislerini,
Bence daha iyi anlatılamzdı. Hiçbirimiz bu işi nereye kadar götüreceğimizi bilemeyiz, ama tüm dileğim çooook uzun yıllar, birbirimizle paylaşarak, kendimizi geliştirerek, dostluk göstererek, gidebildiği yerlere kadar gitmek. Hani derler ya "pilavdan dönenin kaşığı kırılsın"diye. Aynen bizlerde bu dostluklardan kopmayalım, birbirimizden kopmayalım.... daha nice yıllar Sevgiyle, sevdiklerinle ve bizlerle kalman dileğiyle....
Umarım hep birlikte nice senelere.
Sevgili Mutfak Robotu;
Sizlerden öğreniyorum, yine sizlerle paylaşıyorum, keyif almana sevindim.
Sevgili Ufuk;
Evet pilavdan dönenin kaşığı kırılsın :)
Gittiği yere kadar, hepbirlikte nice yıllar,Sevgiler.
Ben de aynen senin gibi çok sevdim bu dünyayı ve sizleri. O kadar doğru şeyler yazmışsın ki. Çok şey paylaşıyoruz burada. Üzüntülerimizi, sevinçlerimizi, bildiklerimizi, öğrenmek istediklerimizi v.s. Ben son zamanlarda istemeden de olsa üzücü şeyler paylaştım sizlerle. Ve en zor günlerimde hepinizden o kadar güzel mesajlar aldım ki duygulanmamak elde değildi. İyi ki varsın, iyi ki varsınız. Ben seni ziyaret etmeye devam edeceğim kısmetse hem de zevkle...
http://yeldaerdogan.blogspot.com/
Fatma.
Sevgiler :)
Beni de duygulandırdın. Kimbilir daha neler paylaşılacak ?
Bazen yazanlardan biri bir süre yazmayınca endişeleniyorum, yakınlarımdan biri gibi haber beklediğim de oluyor.
Umarım böyle sürer. Kızların gözlerinden öperim. Sevgiler.
Sevgili Yelda;
Hoşgeldin, yazımda kendinden bir şeyler bulman bile paylaşımın başladığını gösterir :)
Bloğunu okuyamadım ama kısa zamanda okuyacağım.
Tekrar hoşgeldin, sevgiler.
Daha ilk yazımda "işte keyif budur demiştim" mutfaktan keyif almanı öyle güzel yansıtıyorsun ki "şundan bızzzz, biraz bundan" derken, bir iştaha geliyorum anlatamam.
Daha öncede güzel yazılarn varmış ama ben mutfak yazılarını daha bir sevdim Annoya.
Ne kadar karşılıklı hisler, bende ne kadar yalın, sade ve içten yazıların olduğunu düşünerek bloğunu izliyorum.
Yaş itibariyle pek de başka türlü olmam mümkün değil :))
Teşekkür ederim, sevgiler.
Kardeşime yaptığım hazırlıkları paylaşırken "Ben de ablamı çok özledim" yazmana çok üzülmüştüm. Bak neler döktük ortaya daha yeni birkaç yıl olmuşken anılarımız bile oldu:))
İyi ki hatırlattın; Düdük makarnayı, yine Sincaplı mutfaklar olarak değiştireyim.
Umarım böyle sürer, Sevgiler.
Ben de Nenoni'den geliyordum ziyaretinize :)
Bence de birbirimize link verelim artık.
Teşekkür ederim. Umarım hep birlikte nice yaşlara, sevgiler.
Kuguboynu:)
şeftalili tatlıma yaptığın yorumla bulmuştum seni. iyi ki yapmışsın yorum.
bloguna nice yaşlar kuzine...
Ben blogspotta acmama ragmen blogumu, ilk önce blogcuda unutmabeni ve clematis bloglariyla pistim. Nerdeyse ayni tarihlerde blogspottaki blogumu aktif olarak baslatmisim.
Gelelim esas konuya: Uzun zamandir defalarca kuzineyi ziyaret ederek yorum birakmama ragmen,hic senden yorum almamistim. Nerden bilebilirdim senin sessizce yaptigin ziyaretleri ve o hafif gülümsemelerini? Ilk defa yilbasi etkinligine katiliminla senin de artik yazdigini düsünmüstüm ama kusura bakma hatta sasirmistimda.
Demekki bu bizim kuzine, banada ugradi demistim kendi kendime.
Ah bilseydim düsüncelerini, önceleri baya bir düsünmüstüm sessizligini.
Neyseki kendini ifade ve itiraf ettin de, artik bizimlesin önemli olan o. Blogunun yeni yasini kutluyorum. Pirinc etkinliginde bulusacagimi biliyor, selam ve sevgilerimi birakiyorum.
Sonia...
Cok icten, samimi sicacik yazini okurken cok duygulandim. Bambaska bir alemde sanal ortamda paylasilan bu duygular bu kadar yildan sonra bile beni hala sasritabiliyor. Ama ben sarimayi ve sizleri takip etmeyi cok seviyorum. Burada Nice yillara. Sevgiler
EVET UZUN ZAMAN OLMUŞ SİZİN BURADA BULUNMANIZ AMA BEN DAHA YAŞIMI DOLDURAMADIM. GERÇİ İYİKİ BURADAYIM DİYORUM. DEDİĞİNİZ GİBİ KAPI KOMŞUNUZ BİLE UZAKTA KALIYOR. BİZLER DAHA YAKIN OLMAK İÇİN BÖYLE BİR GRUP İÇİNDEYİZ. İYİKİ BURADAYIZ. İYİKİ SİZLERİ DE TANIDIM. KÖTÜ GÜNÜMÜZDE BİLE ARKADAŞIM NE YAPIYOR DİYEBİLİYORUZ. EN GÜZEL GÜNLER SİZİN OLSUN.
SEVGİLERİMLE
Yazdığınız yazıyı okudum. Umarım bu isteğin yerine gelir.
Merhaba Pınar;
Şeftalili tatlıyı benden başka kimsenin bilmediğini sanıyordum :))
birlikte nice yaşlara.
Merhaba Sonia;
Bir çok bloğu sessizce takip edebiliyorum zaman sorunu nedeniyle, aslında ben kendimi saklamadım zamanım oldukça etkinliklere katılmaya çalışıyorum.
Sevgiler.
Sevgili Nükhet;
Çoğu zaman yorum bırakamasamda ben de sizleri takip etmeyi seviyorum. Hep birlikte nice yıllara.
Sevgili Flood;
İyi ki buralardasın, kimi zaman en uzakta ki yakın olabiyor. Sevgiler.
burada hepimiz birbirimizin gelisimine katkida bulunuyoruz bu kesin. bir de blog hirsizlarimiz olmasa. gün geçmiyor ki yeni bir yerde blog sahibi arkadaslarimizin tarifleri, yazilari, fotograflari makaslanip yürütülmesin. bilemiyorum bunlarla nasil basa çikacagiz.
nice yildönümlerine.
tijen
Sevgiyle öpüyorum..
nanelimon.
Çoğu zaman ben de senin yazılarını gözlerim dolu dolu okuyorum. Umarım hep birlikte nice senelere.
Sevgiler.
Tijen'ciğim;
Neler yapılabilir bilemiyorum ama yapılması gereken neyse yapmaya şimdiden hazırım. sanırım; bu beraberlikle başa çıkılamayacak hırsızlık yoktur.
Sevgiler.
Münevver'ciğim;
Bloğunu güncellemeyince olmadığını anladım :)
Bizim senden öğreneceğimiz çok şey var, hepbirlikta nice nice yıllara.
Sevgiler.
Nice yillara diliyorum, nice samimi yazilar ve yorumlarla
Merhaba Lama;
Cici mi olmuş?, teşekkürler.
Merhaba Yeşil Erik;
Aslında ben yazmak için çok geciktim birkaç yıldönümü yazısı birden çıktı :)
Hep birlikte nice senelere.
http://gazozagaci.blogspot.com/
Nice yıllara diyorum tüm güzelliklerle..Çok içten ve sıcacık yazınla bizleri çok mutlu ettin,dilerim hepimiz uzun yıllar birlikte oluruz ve çooookkk güzellikler paylaşırız..
Teşekkürler,tekrar yeni ysşı kutlu olsun güzel blogunun..Sevgilerimle..Gül
Teşekkür ederim, umarım uzun yıllar hep birlikte oluruz.
Sevgiler.
ekliycegim.